29 Ocak 2010 Cuma

CÜMLE KAPISI'NDAN...


* Yalnızlık aşkın vekaletidir... Ölüm Aşk'ın Kefaretidir... 18

* Lakin Kudüs: Toprağına Peygamber kanı damlamasına alışkındı... 28

* Gerçek hükümdarlar yağmalandıkça büyürler... 41

* Sevmenin alameti hizmet etmek ve hizmet etmekte devamdır... 47

* İslam, suçluyu, ödenmiş bir bedelin zalim ve mazlum cephesinde azaltılmış gerilimiyle topluma iade etmektedir... 99

* Oysa uzun süreli hapis, suçlu kadar onun ailesinin de cezalandırılması anlamına gelmekte ve İslami anlayışla çelişmektedir... 99

* Susturmanın bir yolu da Lütuf... 100

* İnsan denize bu kadar yakın olup da nasıl mahpus yatabilir... 110

* Osmanlı'nın ta kendisiydi kafese kapatılan aslında... 116

* Ayağı bağlı Aslanın acizliği kendi aybı değildir... 119

* Fakat.. Emin ol ki Sevgili... Zavallı bir çingenenin kıllı, siyah bir örümceğe benzeyen eli geçirecekse eğer ipi boğazıma, mavi gözlerimde korkuyu görmek için boşuna bakacaklar... (Nazım'dan Alıntı) 127

* Necip Fazıl'dan için: "Eğer doğru yatağı bulamasaydı taşkınında en evvel kendisi boğulurdu.. Akması için en uygun yatağı bulduğunda ise "Artık ben nasıl susabilirim?" dedirten gerçeğinin bu kadar hayata geçirilmesi kaçınılmazdı... 140

* "İnşirah Suresine ve seccademe kapanmış ağlıyorum..." 142

* "Çok mu üzdüler Efendim seni?"... 144

* Değilmi ki kuyuyla, güzel Züleyha'nın aşkıyla ve zindanla sınanmazsa Yusuf'un Yusufluğu eksik kalır... 146

* Hükümlünün Aşk'tan ve Özgürlükten başka daha nesi var?... 161

* Dökülen toplanmaz, adı aşksa, biten bir daha kendisi olarak başlamaz... 174

* Osmanlı'da bütün padişahlar padişah oğludur. Ama her şehzade padişah olamaz. Bu yüzden her oğul, saltanat sahibi olan babası için aynı zamanda bir rakiptir... 191

* Oğul olmayan ilk baba ile baba olmayacak son oğul arasında sürer gider hikaye... Adem, babasız olarak yaratılmışsa da üzerine düştüğü toprakta bütün oğulların babasıdır. Ama kimi oğul babasına ,Yakub'a Yusuf gibi olurken, kimi oğul da Adem'e Kabil gibi. Çünkü her oğul, babasının sırrı olduğu kadar sınavıdır da... Her İbrahim'in bir İsmail'i, her Nuh'un adı verilmeyen bir oğlu var... 193

* Bedir harbinde sahabenin çoğu babalarına ve oğullarına karşı savaşmıştı. Ve bunlardan, oğullar babalarının adıyla anılırken babalar da oğullarının adını taşıyordu... 194

* Oğulların baba adı ile anılması yaygındır da, babanın oğul adı ile anılmasına alışmamışızdır. Ama babayı büyük oğulun adıyla anmak, arap toplumunda öteden beri gelen bir gelenekti. Ebubekir, Bekir'in babası. Ebu Talip, Talip'in babası. Bu kez oğul babaya adını vermektedir. Çünkü oğul bir varlık sağlamasıdır... 194

* Belki de baba bu dünyadaki hüviyeti temsil etse de kimliğin muhakaklığı hiç olmazsa teorik olarak sadece ve sadece annede saklı bulunduğundan ve onun da tek sırdaşı Allah olduğundan. Bu dünyanın bittiği yerde, ruh rabbine geri dönerken ve bedeb toprağa verilirken, oğul artık babasının değil, annesinin ismiyle nida edilmektedir. ve bu çok manalı bir şeydir... 196

* Yoksa insanlar intiharı kitaplardan mı öğrendiklerini zannetmektedirler, aşk gibi, kitaplardan asla öğrenilemeyecek iki şeyden biri olduğu halde... 204

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder